Jean-Luc Godard, 3 Aralık 1930 yılında orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak Paris’te dünyaya geldi. Babası kendine ait kliniği olan bir doktor, annesi ise İsviçre’nin tanınmış bankacı ailelerinden birinin kızıydı. Godard, dört kardeşten ikincisiydi. İkinci Dünya Savaşı yıllarında Godard, İsviçre vatandaşı oldu ve okula İsviçre’de devam etti. 1948 yılında anne babası boşandığında Godard da Rohmer Lisesi’nde okumaya, Paris’e döndü. 1949 yılında etnoloji okumak için Sorbone Üniversitesi’ne girdiği dönem aynı zamanda François Truffaut, Jacques Rivette ve Eric Rohmer ‘le de görüşmeye başladığı dönemdir. 1950 yılında Godard, Rivette ve Rohmer ile “Gazette du Cinéma” adlı, Mayıs ve Kasım ayları arasında yayımlanan ve beş sayıdan oluşan bir dergi çıkardı. Bu dergide genellikle ‘Hans Lucas’ takma ismini kullanarak yazılar yazdı. Godard’ın ailesi Rivette ve Rohmer’in iki filmine finansal destek verdikten sonra 1951’de yardımlarını kesince Godard, bohem bir hayat tarzını seçti ve bu süreçte yaşamını sürdürmek için gereken yiyecek ve para ihtiyacını çalarak karşıladığı bile oldu. 1952 yılında, başyazarı André Bazin olan (Yeni Fransız Film Eleştirisinin Öncüsü) ‘Les Cahiers du Cinéma’ için film eleştirileri yazmaya başladı. Cahiers’ye, aynı dergide yazılar yazan Truffaut ve genç sinemacıların, Rohmer ve Rivette’in de içinde bulunduğu Ciné-Club du Quartier Latin aracılığıyla geldi. Bu dönemde Godard genellikle Rivette’in etkisi altındaydı. Yazmak, onun için film yapmak anlamına geldiğinden, sinema klüplerine, Sinematek’e gittiği dönemde de yazma işini sürdürdü. Yılın sonlarına doğru da babasıyla Güney ve Kuzey Amerika’yı gezerek ilk filmini çekmeyi denedi. (Film, hareketli bir arabadan dışarıyı çekerek gerçekleştirilmiş ancak tamamlanmamıştır.) Godard 1953 yılında İsviçre’de bir baraj kurma projesinde inşaat görevlisi olarak çalışma imkanı elde etti. 1954 yılında, işten kazandığı parayla, barajın inşasını anlatan Opération Béton adlı bir kısa film çekti. Aynı yılın